Her Şey Dahil
Her Şey Dahil

Başlığa bakarak turizmden bahsedeceğimi düşünebilirsiniz, bu zor günleri aşıp tatili düşünmek elbette güzel olurdu ancak bu yazımda sizlere Her Şey Dahil “gümrükleme” hizmetinden bahsedeceğim.

Her şey dahil gümrükleme hizmeti nedir? nasıl mı oluyor? derseniz ülkemizde faaliyet gösteren dünyanın sayılı konteyner taşımacılarından birinin müşterisine gönderdiği e-posta aynen şöyle başlıyor: “Paket Her Şey Dahil çalışmamızda gümrükleme hizmeti de bulunduğundan asgari tarife ve mavi hat’a %25 indirimle beraber herhangi bir kar amacı güdülmeden gümrükleme hizmetini de dikkate almanızı rica ederim

Yazıyı okuyunca ne değerli mesleğimiz varmış diye düşünmeden edemiyor insan. Nasıl düşünmesin ki? Kara nakliyecisi, hızlı kargocusu, antrepocusu, avukatından sonra şimdide konteyner taşımacısı gözünü mesleğimize dikmiş. Güzide firmamız kendince bir paket yapmış, içine de gümrükleme hizmetini koymuş üstüne bir de “mavi hat’a %25 indirim” diyerek hem kampanya yapmış hem de gözünü direkt sanayiciye dikmiş.

Birde üstüne sanki ticari işletme değillermiş gibi “herhangi bir kar amacı güdülmeden gümrükleme hizmeti” sunuyorlarmış!

Gümrük ciddi bir iştir. Her ne kadar dijitalleşmenin etkisiyle gümrük süreçleri kolaylaşmış olsa da bu işin basite indirgenmemesi gerektiğini düşünüyorum. Basit bir yazıyla, biz gümrükleme hizmeti de veriyoruz diyerek bu iş olur mu? böyle bir mail gönderen firmaya bu sorular mutlaka sorulmalıdır.

1- Gümrük Kanununa göre temsil yetkisine sahip olmayan bir kuruluş, gümrükleme hizmetini nasıl ve hangi ad altında vermektedir?
2- Konteyner taşımacılığında önemli bir paya sahip bu kuruluşun “Her şey dahil” hizmet verdiği başka ülke veya ülkeler var mıdır?
3- Navlun, tahliye vb. adlar altında müşterilerine döviz üzerinden yüklü miktarlarda fatura kesen bir şirket niçin gümrükleme hizmetini “kar amacı gütmeden” vermek istemektedir?

Gümrük işlemlerinde artan yabancı payının ülkemizin gerek milli gerekse vergi güvenliği açısından son derece hayati önem taşıyan kurumu olan gümrük idarelerinde zafiyete yol açmasını muhtemel bir risk olarak görüyorum.

Hızlı kargoculara brüt 30 KG ağırlık, 1,500 AVRO’yu geçmeyen kıymete sahip ihracat eşyası için 2009 yılında verilen dolaylı temsil yetkisiyle başlayan süreç özellikle 2019 ve 2020 yıllarındaki düzenlemelerle arttırılan limitler sonucunda bugün brüt 300 KG ağırlık ve 15,000 AVRO kıymete kadar kıymete sahip ihracat eşyası için uygulanır hale gelmiştir. Hızlı kargoculara verilen ve kartopu gibi büyüyen yetkinin diğer taşımacılarıda iştahlandırdığı aşikârdır. Ancak bu konuda verilecek her yeni imtiyazın veya gösterilecek müsamahanın kalemizde açılacak gediğin büyütmesi kaçınılmazdır.

Kalenin güvenliği için yabancı firmaların bu tarz faaliyetlerinin incelenmesi, oluşturdukları yapıların sıkı bir şekilde denetlenmesi ve memleketin öz evlatları Gümrük Müşavirlerinin desteklenmesi milli menfaatlerimiz için yararlı olacaktır.

Ali Kamer OBAN
Gümrük Müşaviri